Şehir dışındaydık. Yeni geldik. Sular yine kesik. Neymiş 24 tane su fabrikası varmış. Su cenneti olan bir yerde neden sular kesikmiş? Yok Saski'nin suçuymuş. Yok Sn.İrfan Püsküllü'nün suçu değilmiş gibi birçok şeyleri basında yada sosyal medyada gördük. Ayrıca Sn.Turgut Babaoğlu zamanında da böyle değildi sanki. Eee peki sonuç ne? Su yok. Peki bu kadar şeylerin kime ne faydası var ki? Hiç kimseye bir faydası yok. Peki ne yapmak lazım? Oturup mühendislik değil sadece halk tabiriyle küçük bir bakkal hesabı gibi bir şey yapmak lazım. Peki bunu yapanlar varmı? Bilemiyoruz diyoruz.
Çünkü ne basında nede sosyal medya hesaplarında halk tabiriyle küçük bir bakkal hesabı yapanlar göremiyoruz. Peki yapanlar olsaydı ne görürdük ki? Bir kişinin günlük su tüketimi ne kadardır onu görürdük. Sonrada Hendek ilçe nüfusuyla çarptığınızda toplam su ihtiyacının ne kadar olduğunu görürdük. Bunu yapan varmı? Yine göremedik diyoruz. İşte bu yüzden bizler bunu yaptık. Hemde neredeyse 1 yıl önce yaptık. Bunu da bir takipçimizin bir mesajı üzerine yaptık.
Peki yaptık da ne oldu ki? Yine hiçbir şey olmadı. Oysa görünen köy kılavuz istemiyordu. Ama gören gözler için. Yani bakarken gören gözler için görünen köy kılavuz istemiyordu. Kur'an da Allah(c.c.)"Görmeniz için her şeyi yarattım" olarak bizlere bakarken görmeyi emretmektedir. Kur'an da Yunus Süresi 100.Ayet "Allah'ın izni olmadıkça hiç kimse inanamaz. O, aklını kullanmayanlara kötü bir azap verir. Ve pisliği akıllarını kullanmayanların üzerine koyar" olarak da Allah(c.c.) bizlere aklımızı kullanmamızı emretmektedir.
Bunun içinde Hendekte ne kadar dereler varsa gezip görmek gerekir. Oturup bir güzel halk tabiriyle küçük bir bakkal hesabı yapıp önce günlük sonra da aylık Hendeğin su tüketimini hesap etmek gerekir. İşte bizlerde bunu yaptık. Yani Allahın(c.c.) emri neyse onu yaptık. Buna göre yani bir bakkal hesabına göre bir kişi bir günde 75 litre su tüketimi yapar. Bunu da 100.000 kişilik nüfusla çarparsanız 7500 metreküp günlük su ihtiyacı olur. Bu şekilde Hendeğin dört bir tarafında yapacağınız yeraltı su depolarıyla su ihtiyacı da giderilmiş olabilir.
Bununla ilgili bir şeyler de söylemek istiyoruz. Şöyle ki; Eskiler hatırlar; mahallelerde su depoları vardı ve üstüde çimenlikti. Orada çocuklar olarak oyunlar oynardık. Basında görmüştük; değerli milletvekili Sn.Ali İnci'nin Hendeğin dört bir tarafında spor tesisleri kurulacağı müjdelerini vermişlerdi. İşte bizlerde diyoruz ki; Bu tesislerin altında böyle su depoları yapılsa güzel olmazmı? Yani Akova, Çağlayan, Sarıdede, Başpınar ve Bayraktepe'de kurulacak spor tesislerinin altında su depoları yapılsa buradan tali borularla Hendeğin dört bir tarafına kuraklık zamanlarında su verilse güzel olmazmı?
Ayrıca, Kadifekale, Yurtluk, Balıklı, Sarıyer, Haraklı ve Esentepe'de ki derelerimiz üzerinde küçük barajlar yapılsa burada tutulan sular yaz aylarında Hendeğin dört bir tarafındaki su depolarına gönderilse ve filtrelemeyle birlikte klorlama yapıldıktan sonra bu şekilde mahallelerin su ihtiyaçları giderilse güzel olmazmı?
Ayrıca buradan bir vatandaş olarak da sormak isteriz; Acaba belediye başkanlarından belediye meclis üyelerine kadar yada siyasi partilerin temsilcilerine kadar Hendek'te kaç tane dereler var bilen varmı? Yada derelere gidip bırakın ayağını sokmayı şöyle oturup da bu sular neden boşuna akıyor diye düşünenler varmıdır? Bilemiyoruz diyoruz. Çünkü ne basında nede sosyal medya hesaplarında siyasilerden hiç kimseyi böyle dere kenarlarında göremedik diyoruz.
Hatta mahallelerde bile seçim zamanı siyasetçi beyleri akşamları kahvelerde kadın kolları hanımefendileri de yine akşamları evlerde ziyaretlerde görüyoruz. İşte bu yüzden ilçemizdeki neredeyse tüm siyasetçilerimize bir minübüs alınız yada kiralayınız ve tüm mahallelerimize haftalık yada aylık ziyaretler yapınız diyoruz. Ama olmuyor. Muhalafetse sadece basın açıklaması yapıyor. Derelere yada mahallelere gidenler varmı? Yok. Sonrada halk bize oy vermiyor diye şikayet ediyorlar. Bizlerde yine takdirlerini kendilerine bırakıyoruz diyoruz.
Ama eski belediye başkanlarımız suyla ilgili birçok şeyler yapmışlardı. Rahmetli Sn.Osman Yılmaz Haraklı'da bir su elektrik santrali kurmuşlardı. Rahmetli Sn.Kamil Kamışoğlu Uludere'de yeni su kaynağının yerini bulmuştular. Rahmetli Sn.Zeki Cömert hem Dikmen hemde Uludere sularının ilçe şebeke bağlantılarını yapmıştılar. Ruhları şad ve mekanları cennet olsun diyoruz.
Peki bundan sonra neler yapmak gerekiyor ki? Naçizane olarak önce belediye başkanı belediye meclis üyeleriyle birlikte acil gündemlerle toplantılar yapmalıdır. Sonrada Kent Konseyini toplayıp içlerinde sudan anlayanlardan bir ekip oluşturulmalıdır. Daha sonrada bir minübüs tutulup Hendek'te ki bütün dereler ve su kaynakları gezilmelidir. En sonunda da güzel projeler hazırlanıp Saski'ye sunulmalıdır. Yani sizler hiçbir şey yapmadan Saski yapsın demeniz çok doğru bir şey değildir. Çünkü Saski 16 ilçe ve 2 milyonluk bir nüfusa hizmet vermektedir.
Bu işler öyle kolayda değildir. Bu yüzden Saski'ye yardımcı olmak gerekir. Sonuçta her şey Hendek için olacaktır. Yok nasıl olsa bu böyle bir iki ay sürer sonrada herşey normale döner diyorsanız o zamanda söyleyecek başka şeylere de gerek yoktur diyoruz. Yani halk tabiriyle böyle gelmiş böyle gider olur diyoruz. Ama yine de bizlere ait sözümüzle ne yaparsanız yapınız ama yerlerde göklerde sizlerden daima razı olmalıdır diyoruz. Bu konuda başkada bir şey demiyoruz diyoruz…
Arş.Yaz.Mak.Yük.Müh.Kayhan Şafak