Başlığımız hazırdı. Bu konuda son yazımız olacaktı. Ama olmadı. Bizlerde bu yüzden yayınlamamıştık. Peki yayınlasak başlık ne olacaktı ki? Kibirin fendi mütevaziliği yendi olacaktı.
Yıllardır Hendeğin takımı bir yerlere gelsin. Hendeğin çocukları burada oynasın. Buradan da tüm Türkiye’deki futbol takımlarında oynasınlar istemiştik. Buradan Sn.Adil Karabulut’a halkımız adına teşekkürlerimizi sunuyoruz. 49 yıl sonra Hendeği Şampiyon yapmışlardı. Değerli ve saygın bir kişilikti. Çok dürüsttü. Hendeksporun Belediyenin desteği olmadan yönetilemeyeceğini söylemişti. Çünkü Hendeksporun stadı yoktu. Stadın temizliğini bile belediye personellerinin yaptığını söylemişlerdi.
Ayrıca futbolun büyük bir finans isteyen bir spor dalı olduğunu söylemişlerdi. Amacının da Hendeksporun şirketleşmesi olduğunu belirtmişlerdi. Bu konuda birçok çalışmalarda yaptıklarını söylemişlerdi. Ama takım küme düşünce bunları yapamadıklarını iletmişlerdi. Şampiyon olduktan sonra neden tekrar küme düştükleri konusunda ise; Transferler konusunda yanlış tercihler yapıldığını söylemişlerdi. Talip Toprak hocanın sezon sonuna kadar devam etmesi gerektiğini savunduğunu ancak dinletemediğini belirtmişlerdi. Çünkü dere geçilirken at değiştirilmez demişlerdi. Nihayetinde sonuçta kaçınılmaz olmuştu. İşte bu yüzden bizlerde kendilerine bir ödül vermiştik. Yani mütevazilik ödülü vermiştik.
Seçim döneminde Hendekspor başkanı bütün basına olduğu gibi bizlerede bir basın açıklaması iletmişti. Kayhan abi rica etsem yayınlarmısın demişti. Bizlerde böyle bir haber yapmayız. Bizler kendi haberimizi yapıyoruz demiştik. Sonra aramışlardı görüşmüştük. Hendeksporun durumu işte şöyle kötü işte böyle kötü diye söylemişlerdi. Benim başkanlık gibi bir amacım yok. Hendeksporun bu durumlarda olmasına çok üzülüyorum demişlerdi. Bizlerde çok üzülmüştük. Haber yapacağımızı ancak bildiğimiz gibi yapacağımızı söylemiştik. Onlarda Kayhan abi bildiğin gibi yap demişlerdi.
Bizlerde Hendekspor yanıyor. Herkes düdüğü kim çalacak onu bekliyor? başlıklı bir haber yapmıştık. Çok kişiler aramışlardı. Onun söyledikleri gibi değil demişlerdi. Şimdi zamanı değil gibi söyleyenlerde olmuştu. Hesabımızda yayınladığımızda ise yok beş kuruş faydanmı var? Yok sanamı kaldı gibi. Senin başka işin yokmu? Neden şimdi gibi? çok şeylerde yazılmıştı. Bizlerde konu Hendekspor konunun dışına çıkmayınız diyorduk. Fakat böyle devam edilince de yayından kaldırmıştık. Çünkü anlatamamıştık; Neyimi? Siyasetçiler bildiklerini zamanı geldiğinde açıklarmış. Düşünce insanlarıysa bildiklerini hemen açıklarmış. Bizlerde bunu anlatamamıştık.
Daha önceden bir konuyla ilgili Hendekspor başkanıyla görüşmüştük. Kayhan abi çok güzel şeyler yazıyorsun. Ama bunları Hendekte anlayabilecek kaç kişi var ki? demişlerdi. Bizlerde belki haklı olabilirsiniz. Ama bizler bunları ilçemiz ve halkımız daha güzel şeylere sahip olsunlar diye yazıyoruz yada söylüyoruz ve böyle yapamayada devam edeceğiz. demiştik. Sizlerde buyrunuz geliniz. Kolumuza giriniz birlikte yürüyelim. Bir yanlız efe gibi kalmayalım demiştik. Ama olmamıştı. Ama başka şeyler olmuştu. Nemi olmuştu? Buyrun yazımızı okumaya devam edelim diyoruz.
Değerli bir Hendekspor yönetim kurulu üyesi bizleri aradılar. Kahvaltılı basın açıklamasına davet ettiler. Bizlerde diğer gazetecilerle birlikte katılmıştık. Bir gazeteci hariç kahvaltımızıda bir güzel yapmıştık. Ama halk tabiriyle burnumuzdan gelmişti diyoruz. Çünkü daha toplantının başında ben kibirli olacağım demişlerdi. Bunu da sizler için yapacağım demişlerdi. Bizler içinde artık o toplantının bir anlamı kalmamıştı. O yüzden bir haberde yapmamıştık. Çünkü halk tabiriyle zenginin ekmeği yenmez sözünün ne anlama geldiğini bizzat yerinde yaşayarak anlamış olmuştuk. Ondan sonrada bir daha böyle toplantılara katılmama ve hiç kimseninde bir bardak çayını bile içmemeye karar vermiştik. Ve öylede yapıyoruz.
Bu yüzden bu yönetim olduğu sürece Hendeksporla ilgili bir daha bir haber yapmama kararı almıştık. Çünkü halkın belkide yüzde 10’unun durumu iyi yada varlıklıydı. Geri kalan dar gelirli ve yoksuldu. Ama her insan mutlu olmak isterdi. İşte bu yüzden halkın mutlu olması için Hendeksporun başarılı olması gerekiyordu. İşte bu yüzden Hendekspora bir zarar gelmemesi içinde sezon sonuna kadarda hiçbir haberde yapmamıştık.
Sonra bir gün bir düğün cemiyetindeydik. Sn.İrfan Püsküllü'de katılmışlardı. Masaları dolaşırken bizlerinde olduğu masaya gelmişlerdi. Bizlerde yerimizden kalkıp sarılmıştık. Yanlarında da beyaz ceket ve renkli gömlek giymiş burnu havada ve sürekli dik durmaya çalışan Hendekspor başkanıda vardı. İrfan başkanla sarılırken Kayhan abi nasılsın demişlerdi. Bizlerde teşekkür etmiştik.
Sonra hadi yine takılmayalım demiştik. Çünkü anamızın karnından doğduğumuz şekilde saf ve temiz kalmaya çalıştığımız içinde Hendekspor başkanına doğru yönelip onlarada sarılıp başarılar dilemiştik. Ama sarılırken eğilmekte bile zorlanmışlardı. Giderken arkalarından şöyle bir bakıp üzülmüştük. İçimizden “Hani bizlere yazılarını Hendekte kaç kişi anlayabilir ki? demişlerdi ya bizlerde acaba kendileride anlayabilmişmi? diye düşünmüştük. Çünkü kendi futbol takımınız olsa istediğiniz kibri yaparsınız. Kibriniz kadarda itibar görürsünüz. Ama halkın takımının başında olup da kibir olurmu? Olmaz değilmi. Çünkü ne üstünüzde nede başınızda güzel durmaz. Yani ne giyerseniz giyiniz bu elbise üstünüze oturmaz diye düşünmüştük.
Ama yinede özellikle Hendeksporun krtik maçlarında eski programlarımızı yayınlayıp destekler vermeye çalışmıştık. Çünkü ne olursa olsun. Kim olursa olsun. Herkes fani ama Hendekspor banidir diye düşünmekteyiz. Çünkü bizler için önemli olanda budur.
Ama ne yaparlarsa yapsınlar yinede olmuyordu. Özelliklede kendi evinde oynadığı kritik maçlarda hep yeniliyorlardı. Bir fotoğrafsa bizleri çok düşündürtmüştü. Sn.İrfan Püsküllü tribünde önde değil önden iki üç sıra geride oturmak zorunda kalıyordu. Sanki görülmemeye çalışıyor gibi bir durumdaydı. Çünkü aslında yuhalanan yönetim değil Sn.İrfan Püsküllü gibi bir durumdaydı gibi naçizane olarak düşünmüştük.
Ama tarih ders alınsaydı tekrar tekerrür etmezmiş. Bunun içinde bizlere ait sözümüzle Hikaye yazmak kolay önemli olan hikayesi yazılan olmaktır başlıklı bir haberde yapmıştık. Hüdaverdi Bahadır başkan istifa ettiği zaman şehir dışındaydık. Sosyal medyadan görmüştük ve çok üzülmüştük. Geldiğimizde hemen ziyarete gitmiştik. Seçim dönemiydi. Sn.İrfan Püsküllü’de gelmişlerdi. Orada Hüdaverdi başkan bizlerden özür dilemişlerdi. Yıllardır bizleri yanlış anladıklarını söylemişlerdi.
Bizlere bilmeden yanlış davrandıklarını söylemişlerdi. Çünkü bizlerin yıllardır ilçemizin ve halkımızın daha güzel şeylere sahip olması için uğraştığımızı anlamışlardı. Sn.İrfan Püsküllü’de oradaydı. Bizlerde bu konuda bir haber yapmıştık. Haberin alt başlığını da Hangi ellerin tutulacağını anladığınız zaman hayat işte o zaman yeniden başlarmış olarak yazmıştık.
Değerli okurlarımız bunları neden anlattık? Çünkü bunları yazmaksak yeni güzel hikayeler nasıl yazılacak ki? Yani sözün özü yerlerinde göklerinde razı olabileceği güzel şeyler nasıl yapılacak ki? İşte bu yüzden sadece yaşadıklarımızı anlatan bu yazıyı yazarak sizlerlede paylaşmak istedik. Bundan sonra devam eden yazımızıda bu gözle okuyabilmenizi istedik. Şimdi ana konumuza dönüyoruz. Ana konumuz Hendeksporu kim yada kimler yönetecek. Yani beyaz ceketli ve renkli gömlekli burnu havadakiler mi? Yada herşeyi aşmış ilçesi ve halkı için yani Hendekspor için bir şeyler yapmak isteyen alçakgönüllü ve mütevazi insanlar mı?
Basında ve sosyal medyada görmüştük. Hendekspor kongreye gidiyordu. Ama başkan hala bellide değildi. Değerli bir iş insanımızın adı geçiyordu. Bizlerinde yıllardır takipçimizdi. Kendilerine mesaj attık. Cesur insansınız. Kader cesur insanlara daima yardım eder dedik. Sözün özü yerlerde göklerde cesur insanlara daima yardım eder dedik. Çünkü cesur insanlar kendi menfaatlerini değil halkının menfaatlerini önde tutarlar dedik.
O yüzden cesur olurlar. O yüzden halkının kahramanı olurlar. O yüzden de yerlerde göklerde onlardan hep razı olurlar dedik. Bu yüzden sizleri halkımıza tanıtmak istiyoruz dedik. Yurt dışındalarmış. Döndüklerinde görüşürüz demişlerdi. Dün aradılar. Uzun uzun görüştük. İlçemizin değerli iş insanlarından Sn.Murat Atçı’yla nelermi konuştuk? Sizlerlede paylaşıyoruz.
Öncelikle çok mütevazi bir insan olduklarını anladık. Çünkü Hendekle ilgili birçok şeyler yapmışlardı. Sadece biliniz. Ama lütfen yazmayınız demişlerdi. Bizlerde o yüzden yazamıyoruz. Ama bir şeylerde söylemek istiyoruz. Çok varlıklı bir insan olduklarını anladık. Çünkü Hendekte çok şeyler yapmışlar. Fakat hep mütevazi kalmışlar. Yani burnu havada kibir yapmamışlar. Bunu anlamış olduk.
Çünkü anlattıkları bizleride çok şaşırtmıştı. Takdir ettiğimizi belirttik. İçimizden ne güzel dedik. Böyle güzel insanlarımızın olduğunu bilmek bizleride çok sevindirmişti. Çünkü bizlerde hiçbir siyasi yada maddi bir menfaat beklemeden yıllardır ilçemiz ve halkımız için uğraşıyoruz diye düşündük. Yani bir yalnız efe gibi olmadığımızı düşündük. Kendilerine teşekkürlerimizi ilettik.
Hendekspor yıllardır doğru yönetilemedi dediler. Yüzlerce milyonlar harcandı ama kurumsal anlamda hiçbir şey yapılmadı dediler. Bu konuda her başa gelenler hep belediyeye yüklendiler dediler. Ama kendileri doğru dürüst bir katkılarda vermediler dediler. Artık bunun değişmesi gerektiğini söylediler. Kendileri direkt aday olmayacağını ama görev verilirse koşulsuz olarak kabul edeceklerini söylediler. Göreve geldiğindeyse hiç kimseyi ayırmayacağını belirttiler. Eski yönetimdekiler dahil herkesle çalışabileceklerini söylediler.
Hendeksporu kurumsal bir yapıya kavuşturmak için ne gerekiyorsa yapacaklarını söylediler. En önemli konununda aslan yattığı yerden belli olurmuş sözüne bağlı olarak Hendekspor tesislerini kurmak olduklarını söylediler. Bunun yanında çok önemli bir müjdeyi de verdiler. Konudan Sn.İrfan Püsküllü’nün de bilgisi olduğunu söylediler. Ama yazmayınız yakında açıklayacağız dediler. Bu konuda bizlerde heyecanlandık. Hadi inşallah olur dedik.
Dediğimiz gibi uzun uzun konuştuk. Ancak birçok şeyleri söz verdiğimiz üzere yazamıyoruz. Çünkü dediğimiz gibi çok mütevaziler. Özellikle yazmayınız ama biliniz dediler. Bizlerde naçizane olarak ilk defa çok umutlandık diyoruz. Çünkü naçizane olarak Hendeksporu artık sevgi ve kardeşlik yönetecek diye düşünüyoruz. Artık yine naçizane olarak Hendeksporu kibir değil mütevazilik yönetecek diye düşünüyoruz.
Sözün özü de bizlere ait sözümüze küçük bir ilave yaparak; Kader içinde sevgi olan cesur insanlara hep yardım eder diyoruz. Ama yinede naçizane olarak Bakalım mütevaziliğin fendi bu sefer kibiri yenebilecekmi? diyoruz…
Saygılarımızla
Arş.Yaz.Mak.Yük.Müh.Kayhan Şafak